27.02.2008

Haftanın benzeri

Bir kupaya iki kelle


Geçen haftaki CL maçlarından önce domestik olarak berbat bir sezon geçiren Liverpool'un menajeri Benitez'in işini kaybetmemesinin tek yolunun CL'i kazanmak olduğunu yazmıştık, şimdi dedikodular aynı durumun Grant için de geçerli olduğunu söylüyor. Geçmis sezonlar kadar olmasa da hatırı sayılır paralar harcayan Chelsea, Carling Cup'i kaybetti, PL'de birhayli geri kaldı, FA Cup ve CL kaldı devam edilen! okadar harcamaya kuru kuruya bir FA Cup(o da garanti değil) yeterli olmayacak gibi gözüküyor! Aslında klasik İngiliz futbol kültüründe menajerlerin kelleleri 1-2 kupa veya olaya bağlı olmaz ama son dönemde ülkeye giren yabancı sermaye ve mantalite bu kültürün hızla değişmesine sebep oldu, olmakta! Liverpool kendini 3 sezonda 2 kere CL finali oynatan hocasını göndermeyi tartışıyorsa Chelsea'nin somut bir başarısı olmayan Grant'a sabır göstermesi çok da olası değil gibi!

Adaletin kantarı


Haftasonu oynanan maçlarda ilginç kırmızı kartlar çıktı ama asıl ilginç olan kırmızı kartlardan çok bu kartlara verilen cezalar! Man Utd-Arsenal kupa maçında Nani'ye yaptığı hareket sonucu Gallas 3 maç, Birmingham City-Arsenal PL maçında Eduardo'nun bacağını kıran Taylor 3 maç, Liverpool-Borough PL maçında Mascherano'ya tokat atan Aliadiere 4 maç ceza aldı! aslında kurul 3 maç olarak verdiği cezayı Borough'nun itirazı üzerine bırakın indirmeyi 4'e çıkardı! şimdi bu cezaların adaleti tartışılıyor zira bir tarafta bacak kırmaya varan bir sertlik diğer tarafta etki tepki tokatı! hakemlerin saha içinde en önem verdiği şeyin disiplin olduğu ortaya çıktı da Mascherano o tahrik sonucu nasil bir sarı kart bile görmedi bunu anlamak zor! görünen o ki bu haftaki adalet anlayışı bir süre daha gündemini koruyacak...

23.02.2008

Biran evvel iyileş Eduardo


Ligin en iyi forveti


Evet blogun ilk anketi bu oldu, 1 hafta açık kaldı ve %30'luk bir oranla El Nino Torres açık ara en iyi seçildi! ne tesadüftür ki anketin sonuçlanmasından kısa bir süre sonra anketi doğrularcasına Borogh'ya karşı hattrick yaptı! Adebayor ve Drogba neredeyse aynı sayıda oy aldılar, stilleri de çok benziyor zaten. Adebayor'un bu seneki olağanüstü formu onu bir adım öne çıkarmış gibi duruyor. Santa Cruz ile birlikte hiç oy alamayan Owen'ı görünce içimiz parçalandı ama başına ne geldiyse kendi suçu! Hafta içi Yakubu'nun yaptığı hattrick ona 1 oydan fazla kazandıramadı ama şu da bir gerçek ki o da kendini iyi bir PL forveti olarak ispatladı. Berbatov'un ilk 3'teki olağanüstülerin hemen arkasından gelmesi de çok adil oldu! dominant, güçlü ve bitirici bir forvet! Benjani ve Carew'in bu seneki performansları da aldıkları oylarda olumlu yönde etkili olmuş! ikisi de PL'nin kalburüstü forvetleri oldular.

1. Torres
2. Adebayor
3. Drogba

Stan Collymore isyan etti


Liverpool'un asi çocuğu (ama bakmayın Liverpool'un dediğimize oynamadığı takım kalmadı) Stan The Man Collymore yeteneği doğrultusunda yükselemeyen, sakatlıklarla boğuşan ve yeteneğini harcayan oyuncular listesinin başındaki yıldızlardandır! Depresyon hastalığından dolayı intiharlardan dönen Collymore son yaşanan Gazza olayı ve sonrasındaki Gazza'ya destek söylemlerine isyan etti. Profesyonel Futbolcular Birliğinin ayrım yaptığını kendisi ve kendisi gibi birçok eski yıldızın ruhsal ve fiziksel hastalıklarla uğraştığını ama PFA'nın sadece güleryüzlü sahtekarlarla ilgilendiğini söyleyip Gazza'ya da taş attı! (İngiltere-İskoçya maçında Hendry'e yaptığı hareketi ima ederek)

Bir aile lafıdır gidiyor ama anladığımız kadarıyla PFA kimseye yaranamıyor! İngiliz medyasını biraz tanıyorsak bu dönemde birçok kaybolmuş yıldızın dram hikayeleri ortalıklarda dolaşmaya başlayacaktır! hayırlı olsun.

Elano


Man City'nin büyücüsü Elano Santos'ta, Chelsea'li Alex, Werder'li Diego, R.Madrid'li Robinho ile birlikte oynadıktan sonra 2005'de Luce'nin takımı Shaktar'ın yolunu tuttu. İngiliz futbolseverine kendini hayran birakması Londra'da oynanan Arjantin-Brezilya dostluk maçıyla oldu, daha sonra bu sezon başında da 8.000.000 £ karşılığı Sven Goran tarafından City'ye transfer edildi. Nedendir bilinmez büyük hocalar oyuncularını serbest oynamasını sevmez ama Sven bunu yapmadı ve Elano'ya 2 forvetin arkasında istediği gibi takılma firsatı verdi, o da şimdiye kadar 4 gol, 6 assistle hocasına teşekkür etti!

Sven Goran onu öldürücü pas, rakibini aşağılayıcı çalım, fantastik şut uzmanı olarak tanımlıyor. "Elano gibi bir oyuncuyu stadyuma gidip izlemek için City taraftarı olmaya gerek yok, futbolu seven herkes ona aşık olabilir" diyerek de ona olan güvenini gösteriyor. 1974 yılından beri elle tutulur bir başarısı olmayan City, Thai başkanı, İsveç'li menajeri ve İngilizce bile bilmeyen onlarca yeni tranferiyle şu ana kadar harika bir performans sergiliyor. Yıllar sonra ilk defa kulubün üzerinde olumlu havalar esiyor. Düşman kardeşlerinin bukadar dominant olduğu yıllarda yükselişe geçmeye başlayan City iyi bir sinerji yakalamış gözüküyor ve somut başarılar hiç de uzak gözükmüyor...

22.02.2008

Gazza gözaltında


İngiliz futbolunun efsanelerinden, gelmiş geçmiş en haylaz, bir okadar da yetenekli oyuncusu Newcastle doğumlu, Gazza lakablı Paul Gascoigne perşembe günü Newcastle'da bir otelde olay çıkarmak suçundan akıl sağlığı bölümünce gözaltına alındı. Ne fiziksel ne de ruhsal olarak birtürlü kendine gelemedi yıllardır, karısı dövdüğünü itiraf etti 2004'de çıkardığı kitabında ve bütün kişisel sorunlarından bahsetti. Geçen sene 40. doğumgününde ileri ülserden hastaneye kaldırıldı, zatürree oldu, başına gelmeyen kalmadı! şimdi de bu olay.

Futbol oynadığı dönemden arkadaşları, herkesi Gazza'nın bu kötü günlerinde ona destek olmaya çağırdılar. Eski Tottenham'lı Mabbutt "herkes futbolun büyük bir aile olduğundan bahseder, bu günler gerçekten aile olduğumuzu göstermek için bir fırsat" diyerek bütün futbol dünyasına seslendi.

Gazza biran evvel her açıdan düzelmeli, Lineker'le birlikte çocukluğumuzun kahramanlık listesinin tepelerinde bulunan bu karizmatik İngiliz'in aşağılara düşmesi insanı çok üzüyor. Mabbutt'un dediği gibi eğer gerçekten ortada bir aile varsa o aile ferdine kucak açmalı!

21.02.2008

Stoke City'nin 15 dakikada hayata dönüşü


Coca Cola Championship'de şampiyonluk mücadelesi veren Stoke City ilginç bir takım. Man Utd'dan çıkan genç oyuncuları Whelan, Shawcross, Pugh, Liverpool'dan çıkan tecrübeliler Diao, Matteo ile Championship'in kalburüstü oyuncularının sentezi mütevazi kadrolarıyla PL yolunda her geçen hafta biraz daha umutlanıyorlar. Yine Man Utd altyapisi Higginbotham'ı 3.000.000 paund karşılığı Sunderland'a, Sheron'ı da 2.750.000 paund'a Q.P.R.'a satınca (üstelik bu iki satış da rekor yükseklikte) finansal durumu geliştirip gelen paraları çok iyi değerlendirdiler. Takımın herşeyi Ricardo Fuller'in olağanüstü formu ile birer birer maçlarını kazanıyorlar. Bu hafta lig sonuncusu Scunthorpe Utd karşısında biri eski oyunculari Paterson'dan olmak üzere 0-2 geri düştüler ama 2. devredeki inanılmaz ruhla maçı 3-2 almayı bildiler. 20 bin taraftar, sağlam bir gürültü ve inanmış oyuncularla bu maçı almayı bildiler ama menajerleri ilk 25 dakikada adeta ayaklarının titremesini PL yolunda bir daha yaşamamaları gereken bir yanlış olarak değerlendirdi, 22 senelik hasretin biraz stres vermesi gayet normal, Watford, WBA, Bristol City ile güzel bir yarış içindeler ve şuana kadar ki performanslarıyla PL'i çoktan hakettiler...


Chelsea'ye bir dava daha geliyor


Transfer usülsüzlükleriyle başı beladan kurtulmayan Chelsea'ye yeni bir dava daha yolda. Reggina'nın 15 yaşındaki oyuncusu Vincenzo Camilleri'yi kandırıp, kaçırmakla suçlanıyorlar. UEFA, İtalyan Mahkemeleri ve Federasyona başvurmaya hazırlanan Reggina kulübü başkanı Pasquale Foti, Chelsea, Abramovich ve Direktör Frank Arnesen'i suçlayıcı, sert ifadeler kullandı. 15 yaşında bir çocuğu kandırmanın çok kolay olduğunu, antrenman sahalarına helikopter indirildiğini ve oyuncularının ellerinden çalındığını söyledi! Chelsea'nin altyapilarındaki bir oyuncuyla daha 16 yaşına girmeden görüşmesinin suç olduğunu ve açılacak davayı kazanacaklarını da iddia etti.


Platini bu konuda son zamanlarda çoğalan şikayetlerden ötürü kararlı tavır sergilemek zorunda, kişisel olarak 14-16 yaş arasında çocukların ülke dışı transfer yapmalarını sakıncalı bulduğunu belirtmişti, çocuk yaşta bu transferi yapan oyuncunun herhangi bir başarısızlık durumunda bırakın futbol hayatının bitmesini futbol dışı hayatının da kararmasını izlemeye dayanamadığını söylemişti. Chelsea'nin önümüzdeki günlerde bu genç İtalyan uğruna başı ağrıyacak gibi duruyor...

Global PL







Downing doğru mu yapti?


Borough'nun 24 yaşındaki yetenekli sol açığı Downing kısa bir süre önce kulübüyle 5 senelik yeni sözleşme imzaladı, 2-3 senedir adı Tottenham'la yazılıp çiziliyordu ha gitti ha gidecek derken yeni sözleşmeye biraz şaşırdık. Neyse A takıma çıktıktan sonra 20 yaşına kadar her geçen gün üzerine biraz daha koydu, hatta 20 yaşında Milli olunca sol kanatta yıllardır sorun yaşayan İngiltere'de "oh be sonunda genç, yetenekli İngiliz bir sol açık çıktı" diye sevinenler oldu. Ama nedendir bilinmez 20 yaşından sonra bu gelişim durdu, Sevilla'ya kaptırılan UEFA Kupasından sonra ne ligde ne de başka bir yerde kendilerine gelemediler, bunun sonucunda Downing'de bir heyecansızlık oluştu. Sanki takım hedefsizleştikçe Downing de heyecansızlaşıyordu, en büyük özelliği olan sıfıra hızla inip öldürücü ortalar yapmayı bile unutmuştu. Tottenham'la da adı geçtikçe artık gitsin de kariyerini kurtarsın diye düşünürken o kalmayı tercih etti.

Kulübüne olan bağlılığı çok güzel ama Ashley Young'ın olağanüstü gelişimi ile Milli takımda sol tarafı alması ve yine orada oynayabilen Joe Cole'un varlığı ile 3. tercih konumuna düştü. Hocası Southgate çok genç, tecrübesiz ve eğer çok büyük bir mucize olmazsa iyi menajer konumuna yükselemeyecek bir hoca! kulübü de hernekadar Alves'e iyi paralar vermiş olsa da büyük hedeflerin kulubü değil ve bu hedefsizliğin de futbola duyduğu heyecanı nerelere getirdiği ortada. Ramos gibi bir menajerin tecrübelerinden yararlanması, birçok genç İngiliz oyuncuya yer veren bir kulüpte bulunması acaba kariyeri için daha mı iyi bir adım olurdu? Evet Tottenham da bir türlü yatırımları doğrultusunda başarı elde edemiyor ama yapılanmaları gösteriyor ki bu genç-yetenekli İngilizlerle kaliteli-tecrübeli yabancıların karması uzun vadede onları başarıya ulaştıracak. Böyle bir kadronun parçası olmak Downing'i yetenekleri doğrultusunda olması gereken yere taşıyabilirdi. Bakalım bu kararı Downing'i nerelere taşıyacak?

20.02.2008

Lampard kızdı


2001-05 yılları arasında aralıksız Chelsea forması giyerek David James'in üstüste oynama rekorunu kıran fat(şişko lakabı) Lampard, Jose gittikten sonra o istikrar abidesi rolünü oynamaz oldu, dün de Olympiakos karşısında yedek kalmasına çıldırdı, "tabiki profesyonel olup menajerin kararlarına saygı duymak zorundayız ama işin içinde yedek kalmak olunca okadar sakin olamıyorum" diyerek de kendi profesyonelliğini de yalanladı! kimbilir belki de Barca'lı eşini dinleyip sezon sonunda ülke değiştirir...

Süpriz biter mi?


Sezonun suprizi Olympiakos inanması güç başarılı grup maçlarından sonra Chelski ile eşleşti ve Yunan süprizi buraya kadar dedi herkes ama dün gördük ki rüyanın bitmesi için çok da erken konuşmamak lazım. Son dönemde pek başarılı maçlar çıkarmamalarına rağmen Chelski karşısında grup maçlarındaki performanslarına benzer birşey çıkardılar, 0-0 iki takım için de ortada zira Yunan takımı deplasmanlarda farklı motive oluyor, Londra'da sağlam taraftar desteğiyle Grant'ın öğrencilerine klasik CL erken vedası yaşatabilirler. En son 9 yıl önce çeyrek final başarısı gösteren Olympiakos'un 35'lik Sırp kaptanı Djordjevic 98/99 sezonuna gore daha sabırlı ve derli toplu olduklarını belirtip, Londra'da herşeyin olabileceğini, orada evlerinde gibi olacaklarını söyledi! haksız da değil Londra bir Yunan şehri gibi! sessiz sedasız maç izleyen Chelski taraftarı Yunan'lılar yüzünden başagrısı yaşayabilir.

Derin nefes!


Evet Liverpool ile ilgili tahmin yapmak imkansizdir bu laf bu gece birkez daha dogrulandi, hernekadar mactan once tam bir Benitez ortami, takimi favori degil, rakibi tarafindan kucumseniyor, boyle durumlarda galip gelmeye bayilir dediysek de 3 gun once alt liglerden Barnsley'e yenilen Liverpool'un Inter gibi formda bir takim karsisinda 2. mac icin garanti bir skor alacagini aklimiza getirmemistik! neyse buna da Avrupa'da Liverpool'dan gormeye alisik oldugumuz klasik Liverpool mucizelerinden biri diyelim.


Kariyerinin baslarinda Everton firmasiyla Anfield'a gelmis olan Materazzi kendini o gunlerde hissetmis olacak ki biraz gergin ve kompleksli basladi maca! sonunda da atilip gitti ve macin kaderini degistirdi. Kuyt adeta unuttugu gol atmayi birkac mactir hatirlar gibi oldu, bugun hatirlamasina ne denebilir ki harika zamanlama! Kaptan bugun Istanbul ruhundan kareler gosterdi yine, son dakikada attigi gol her golu gibi harikaydi. Kacan goller de Liverpool'un sezonunun neden erken bittigini ozetler gibiydi ama sonuc Italya'daki mac icin tatmin edici! Rafa uzun zaman sonra guzel bir uyku ceker herhalde!

19.02.2008

DIC bolluğu


İlk olarak geçen sene Liverpool'a talip olduklarında duyduk adlarını, oldu bu iş dendi pankartlar bile yapıldı KOP'da. Derken Yankiler çıktı meydana ve Takeover yarışından galip çıkıp yeni sahipleri oldular Liverpool'un. Büyülü denecek kadar komik maçlar kaybetmeye başlayınca çıldırmaya başladı taraftar, okadar büyük bir nefret doğdu ki Amerika'lılara karşı, herkes ölümüne eleştirdi, somut bir eleştiri getiremeyenler "uğursuzlar" diyecek kadar komik söylemlerde bulundular. Şu günlerde yeni teklifleriyle tekrar gündemdeler, hatta dedikodulara bakılırsa her konuda anlaştılar bile ama resmi imzalar mart ortasında atılacakmıs! Neyse asıl konu bu değil, son yılların lanetlenmiş kulüplerinden Newcastle Utd'ın sahibi Mike Ashley illallah demiş olacak ki DIC'a kulübü satın almaları için başvuruda bulunmuş, ama asıl bomba bu başvuru reddedilmiş!! Ashley baktı DIC para saçıyor ben de bu rüzgardan faydalanayım diye düşündü, bolluktan yararlanmaya çalıştı herhalde! DIC bile Newcastle'a yatırım yapılmayacağını gördüğüne göre Ashley harcadığı paraları düşünüp düşünüp ağlamaya başlamıştır!

18.02.2008

Ya kazandın ya kazandın



Benitez için çanlar çalıyor, her sezon olduğu gibi bu sezona da "1990'dan beri devam eden hasret bitecek" parolasıyla giren Liverpool belki de bu süreçteki en erken havlularından birini attı, hem de ne atış! once Carling Cup gitti, sonra PL gitti, en son da FA Cup! geriye tek kale CL kaldı! 3 sezonda 2 final oynatan Benitez "ben kısa soluklu turnuvaların adamıyım" diye bağırıyor adeta ve ister Yankiler kalsın, ister Araplar gelsin seneye de Liverpool'un menajeri olarak kalmasının tek bir yolu var o da Şampiyonlar Ligini kazanmak! Aslında şuan herşey onun istediği gibi, favori değil ve rakibi tarafından küçümseniyor. Böyle durumları her zaman çok iyi değerlendirmiştir Benitez, favori olduğu hiçbir ortamda başarılı olamadı.

Karsısında çok formda bir Inter var, tek umut Inter'li oyuncuların küçümseyen tavırları, bu ortamı Liverpool tarafına doğru değiştirebilir, bekleyip göreceğiz...

Ferreira? 5 senelik yeni sözleşme?


Sezonluk sağ ve sol bek masrafı 30-40 milyonları bulan Chelsea, Ferreira'yı da o furyanın bir parçası olarak almıştı. Kuaför çırağı edasıyla, titrek yapısıyla herhalde Jose'nin Portekiz kontenjanından kadroda bulunuyor, Jose gittiğine göre o da Braga'ya veya Belenenses'e falan gider, 2 sene oynar, bir daha da hatırlanmamak üzere silinir diye düşünürken Chelsea ile 5 senelik yeni bir sözleşme imzaladığını öğrenip dumur olduk! Herhalde bu arkadaşta bizim göremediğimiz çok enteresan özellikler var, hayirlisi olsun!

17.02.2008

Geveze Nani


Man Utd'ın sezon başında transfer ettiği ikili Nani ve Anderson çok iyi arkadaşlar, adaptasyon sürecini Ronaldo'nun yardımıyla "grup" terapileriyle geçirdiler. Her saniyelerini birlikte geçirmelerine rağmen çok farklı karakterlere sahiplermiş, Anderson sessiz sakin, Nani de tam tersi gevezenin tekiymiş. 2 ay birlikte yaşadıkları dönemde Anderson uyumak için yalvarırken Nani hiç susmayarak çocuğu delirtiyormuş! Şu suratlara baksanıza Anderson'un ifadesi paha biçilmez yalnız! Nani'de sessiz sakin biri gibi duruyor görünüşe aldanmamak lazım demek ki!!

Everton'ın yeni prensi James Vaughan


Yakubu, Johnson, Anichebe gibi forvetlerin içinde şans buldu Birmingham çocuğu James. Onu izlemek inanılmaz bir zevk! atletik, hızlı, golcü, genç! herşey var James'de bir de o belki kariyerini etkileyecek diz sakatlığı olmasa! Altyapıdayken eğlence olsun diye gol atan, PL'in 16 yıl 271 gün ile en genç golcüsü olan James konusunda daha önceki prense oranla çok daha dikkatli davranıyor Moyes. Shrek Rooney gibi 19-20 yaşında yuvadan uçmasın diye kontrollü olarak forma veriliyor kendisine, tabi bu durum mavilere gönül verenleri biraz sinirlendiriyor, ne de olsa kendilerini Rooney'nin yuvadan uçtuğu dönemden çok daha kuvvetli görüyorlar, Everton'da "one man team" dönemi bitti onlara göre. Arteta, Cahill, Yobo, Yakubu, Johnson, Lescott, Neville... haklılar bir nevi. Vaughan uzun bir ilk 11 serüvenini hakediyor herkese göre. Böyle bir yetenek varsa onu sahada görmek istiyor insan, saklayıp turşusunu mu kuracak acaba Moyes?!
1988
Birmingham
13 maç-2 gol

Luke Steele(Manchester eskisi)


Sir Ferguson tarafindan Polonya'lı kaleci Kuszczak'a karşılık 2006 yılında WBA'a verilen Luke Steele birçok kişiye göre şuanki Man Utd kadrosunda 3. kaleci konumundaki Thomas Heaton'dan çok daha iyi bir kaleci. Hatta Sir, Steele'i tutmak istemiş ama WBA ısrarla isteyince bir diğer kaleci Ben Foster da aynı donem sezonluk kiraya verildiği için kaleci eksikliğinden dolayı Kuszczak gibi daha hazır birini tercih etmiş. Offf bir çırpıda nekadar çok kaleci ismi geçti, şaka maka Heaton hariç hepsi de yetenekli! Neyse Steele'in geçmişi ile ilgili bukadar bilgi yeter şimdi gelelim bugune! WBA tarafından ani bir karar ile sadece 1 aylığına, sadece 1 hafta önce verildiği Barnsley ile ilk maçına Anfield Road'da Liverpool karşısında çıkan genç kaleci resmen tarih yazdı, öyle ki Manchester forumlarında bile "legend, bring him back" mesajları havada uçuşuyor. Olağanüstü bir "debut" başka ne söylenebilir ki!

16.02.2008

Peri masalı


Evet peri masalı olarak adlandırdı Barnsley menajeri Davey bugun Anfield'da yaşananları. Herşeyi özetledi aslında! Gerrard niye oynamadı diye eleştiri yapanlara eğer rakip Barnsley ise ve hala tek bir oyuncu için neden oynamıyor deniyorsa ortada çok büyük bir yanlışlık var deriz Benitez'in maçtan sonra söylediği gibi. Liverpool'un kaleler elden gidiyor birbir! sezonun tamam mı devam mı maclarının ilk ayağı bu hafta içi oynanacak, ışık var mı? Liverpool-Barnsley 1-2 başka söze gerek var mı!!

Futbola Rugby modeli


Haftaiçi bir tv programına telefonla bağlanan UEFA yöneticilerinden William Gaillard son zamanlarda iyice çığrından çıkan futbolcu-hakem-TD ilişkileri konusunda Rugby'deki modeli getirmeye hazırlandıklarını söyledi. Buna göre saha içinde hakemle iletişim kurabilecek tek kişi kaptan olacak, hakem maçta terör havası sezdiği anda kaptanları yanına çağırıp "buna hemen bir son verin" diyecek onun dışında kimseyle muhatap olmayacak.

Tabi daha havada kalan birçok konu var, kaptandan başka hakemle konuşmaya çalışacak oyuncuya veya TD'e bir yaptırım uygulanacak mı? eğer onun bir yaptırımı olursa sahada kırmızı kart görmeyen bir tek kaptanlar kalır gibi geldi bize! geçiş aşamasında komik olaylar bizi bekliyor herhalde!!

Bir WINNING UGLY lafı sardı ortalığı


Hangi gazeteyi açsak "winning ugly" özelliğimiz sayesinde şampiyon olacağız demeci ile karşılaşıyoruz, bu winning başka winning hemen heveslenmeyin! hani bizim ligimizde "bu saatten sonra önemli olan 3 puan, iyi oyuna puan vermiyorlar" geyiği varya işte o geyik İngilizleri de sarmış durumda! Güzel futbolun temsilcisi Man Utd bile 3-4 oyuncusunun demeçlerine bakacak olursak bu berbat "winning ugly" felsefesini benimsemiş durumda, Benitez de buna benzer bir açıklama yaptı geçenlerde, onun açıklaması nedense şaşırtmadı bizleri zira o hep öyleydi!

PL'i örnek alalım da Süper Lig'deki oyuncularımız ve TD'lerimiz bu felsefeyi bıraksınlar derken PL takımları bizi örnek almaya başladılar iyi mi?!

Güzel futbol!!!

Weight Hart Lane


Juande Ramos oyuncularının kilolarıyla iyice kafayı bozdu, geldiğinden beri bütün futbolculara toplamda 50 kg verdirmiş bir 50 kg daha verdirmeye çalışıyormuş, menülerden çikolatalı bütün yiyecekleri çıkartmış. Ada'da adı futbolun Gillian McKeith'i oldu! Chanel 4'da onu yiyebilirsiniz bunu yiyemezsiniz tarzı programlar yapan doktor hanıma büyük bir rakip geldi diyor herkes. Ramos bizim Sergen'in göbeğini görse yüreğine iner herhalde...

Richard SCUdamore


The Sun'ın oltasına takıldı tabiki! 1999'dan beri PL CEO'luğunu yapan Scudamore Ada'yı kasıp kavuran 39. maç tartışmalarını başlatan zat! Deli bir Bristol City taraftarı, okadar deli ki "İngiltere Milli takımının Dünya Kupasını kazanmasındansa Bristol City'nin PL'e çıkmasını tercih ederim" demiş bir adam. PL'nin patronu bunu söylediğine göre binlerce taraftarın, binlerce pound ödeyerek, binlerce km uzağa gidip takımlarını izlemesini beklemesini de normal karşılamak lazım! Scooby yapmışlar bile kendisini!!

15.02.2008

Gerrard: My Autobiography


2006 yılında çıkan bir kitap ama hala Gerrard hayranı olmayanları bile etkisi altına alacak, Futbolla ve Liverpool'la kafayı bozmuş genç bir adamın hayat hikayesini anlatan güzel bir kaynak. 1980'de Huyton'da başlayan hayat boyu Liverpool'luluğu, Akademiye ilk gelişi, 18 yaşinda A takımla ilk maçına çıkışı, genç yaşında kaptan oluşu, bir tek Liverpool'a nasip olabilecek "great comeback of all time" Milan maçı, Chelsea'ye gitti gidecek günlerinde yaşadıkları...

Gerrard işte! buyrun!!

Dedikodu // Bölüm 1


- Sevilla'lı sağbek Alves'in "misyonumu tamamladım bana yol verin" açıklamasının ardından Tottenham veya Chelsea'ye transfer olacağı söyleniyor.(Bu çocuk İngiltere'ye gelsin de rahatlasın artık)
- Everton devre arasi tam Moyes'e göre bir topçu olan Michael Bradley'i Heerenven'den 3.000.000
£ alacaktı ki Roy Keane araya girdi ve transfer sezon sonuna kaldi ama meblağ da arttı tabi! 4.500.000 £'a gelecekmiş Amerika'lı.(Tam Moyes'e göre derken sert, tutkulu, fizikli bir arkadaşmış)
- Motherwell'in forveti Ross McCormack 48 saat içinde Wigan'la "sezon sonu küme düşerse bozulur" maddeli bir sözleşme imzalayacakmış(o sözleşme bozulur)
- Aston Villa ısrarla Crouch'u istiyormuş, 9.000.000
£'u da gözden çıkarmışlar.(Agbonlahor'u versinler oldu o iş)
- Arsenal, Fabregas'a 33.000.000
£ değerinde yeni bir sözleşme önermiş.(30 yaş üzerine cimri 20 yaş altına bukadar bonkör bir kulup görülmemiş)
- Man City'nin başını çektiği birsürü PL takımı Rennes'in Kamerun'lu oyuncusu S4.000.000
£ ederli Stephane Mbia ile ilgileniyormuş(Hem şikayet ederler yok Afrika Kupası, yok disiplin diye hem de almaktan da vazgeçemezler)

39. maça ilk tepki Rafa'dan


2010-11 sezonundan itibaren PL'nin İngiltere dışında da oynanmasına yönelik getirilen teklife İngiliz futbolseverler, Asya Federasyonu ve Blatter'den sonra menajersel ilk tepki Benitez'den geldi. Rick Parry ile oturup bu konuyu tartıştıklarını ve çok saçma bir karar olduğunu düşündüklerini söyleyen Benitez , "daha fazla para için böyle birşey yapilamaz" dedi. Sonunda büyük menajerlerden biri bu konuda birşeyler söyledi de içimiz rahatladı, diğerleri ne bekliyor acaba?

Bu arada görüşülen konu şöyle; 38. haftadan sonra ligi ilk 5'te bitiren takımlar çekilecek kuraya seribaşı olarak girecek ve ekstra 10 maç böyle belirlenecek.

Reputasyon yerlerde



İngiltere Milli takımının ve Man Utd'in eski kaptanı, Bobby Robson'un oğlu Bryan Robson'dan bahsediyorum. 1981'de 1.500.000 £'a geldiği Man Utd'da tam 13 sene oynayip 1993 yılında efsaneliği Roy Keane'e devreden, PL'i domine eden Roy Keane'li kadroya Man Utd ruhunu aşılayan büyük kaptandan!! bukadar başarılı bir futbolculuk kariyerinden sonra menajerliğe de fena girmemişti ki her geçen gün tepetaklak gitmesi bizi şaşırtmıyor değil. Borough ile 98 yılında hem League Cup hem de FA Cup'da final oynaması ama ikisini de kaybetmesi kariyerinde dönüm noktası oldu ve bu zamana kadar devam eden bir düşüş ivmesi kazandırdı. WBA, Bradford City, Sheffield Utd derken sevgililer gününde Sheffield Utd'daki görevinden alındığı açıklandı! üzüldük haberi öğrenince 80'ler efsanelerimizden birinin başarısızlığı üzüyor elbet. Yeri gelmişken söyleyelim çömezi Roy Keane menajerlik hayatına parlak bir giriş yaptı bakalım onun sonu da Bryan gibi mi olacak yoksa Sir Ferguson'un veliahtı mı olacak!?

Haftanın benzeri

Ana Paula de Oliveira ofsayt kaldırsa kim itiraz edebilir?



Sevgililer günü kutlu olsun



14.02.2008

Premier League hakkinda bu hafta öğrendiğimiz 5 konu




1- Sven > Fergie

İngilt
ere Milli takımının başındayken yuhalanma rekorları kıran Sven Goran sezon başında Man City'nin başına getirildi ve çok da iyi bir kadro kurup takımı Şampiyonlar ligi kovalar duruma getirdi, ama herşeyden önemlisi Man City en son 1974'de Old Trafford'da Man Utd'a karşı üstünlük kurmuş hatta ve hatta en son 1970'de Man Utd'a karşı duble yapmıştı ki Sven yöntiminde bütün bu istatistikleri tarihe gömdüler, espirili yaklaşımla; Sven > Fergie!!


2- Yeni formalar berbat!

Münih faciasının 50. yıl dönümü nedeniyle Federasyondan aldığı özel izinle nostaljik, düz kırmızı, reklamsız, vücuda oturan, penye kumaşlı, dümdüz, mükemmel bir formayla sahaya çıkan Man Utd'ı görünce şuanki formaların estetikten ve futbolun amatör ruhundan nekadar uzak olduğunu görmüş olduk. Forma üreticileri umarız bu mesajı almıştır.

3- Tim Cahill, Everton'da oynamaya Yakubu'dan daha hevesli

Tim Cahill
Çarşamba günü Avusturalya Milli takımı adına oynadıktan sonra Everton'un Reading maçında takımının formasını giymek için tam zamanında Liverpool'a geri döndü ve maçına çıktı ama aynı şeyi Afrika Uluslar Kupası'nda Nijerya forması giyen Yakubu için söyleyemiyoruz. Kupadan elenmelerine rağmen ülkeye dönmek bilmedi. Demek ki neymis bu sorun sadece bizim Türk kulüplerine ait değilmiş!

4- Aliadiere'nin sorunu mental


Bizim Tuncay'ın Borough'dan takım arkadaşı ex-Gunner Fransız
Aliadiere sezon başında transfer olduğu takımında 7 ay yattı. Geçen hafta yapılan Alves transferinde sonra gaza gelmiş olacak ki bu hafta mükemmel bir maç çıkardı, demek ki Fransız'ın sorunu kafadaymıs, Nobre'nin Holosko transferinde sonra gaza geldiği gibi aynı mevkiilere yapılan transferlerin mevcut oyuncuya motivasyon getirdiğini görmüş olduk.


5- Afrika Kupası yüzünden ağlayan takımlar bıraksın bu işleri


Arsenal ve Chelsea'nin en iyi oyuncuları Afrika Uluslar Kupasına gittikleri için takımlarını yalnız bıraktılar, ama gelin gorün ki bunca futbolcusundan yoksun Arsenal zirvede 5 puanlık fark yaptı, Chelsea de rakibi Man Utd'a biraz daha yaklaştı, Şampiyonaya hiç oyuncu göndermeyen Man Utd ve Liverpool ise bu süreçte rakiplerine göre cok daha fazla puan kaybetti, lütfen artık biri bu ağlamaya son versin!

PL yok FA verelim


  • 16 Şubat 2008 C.tesi 14:30 Bristol Rovers v Southampton
  • 16 Şubat 2008 Ctesi 17:00 Cardiff City v W.Wanderers
  • 16 Şubat 2008 Ctesi 17:00 Liverpool v Barnsley
  • 16 Şubat 2008 Ctesi 17:00 Coventry City v West Bromwich Albion
  • 16 Şubat 2008 Ctesi 17:00 Chelsea v Huddersfield Town
  • 16 Şubat 2008 C.tesi 19:15 Man Utd v Arsenal
  • 16 Şubat 2008 Pazar 16:00 Sheffield Utd v Middlesborough
  • 16 Şubat 2008 Pazar 18:00 Preston NE v Portsmouth
Bu hafta FA Cup maçları sebebiyle PL'de maç yok ama Man Utd - Arsenal maçı açık ara haftanın en güzel olayı! Ronaldo sakat yetişir mi yetişmez mi bilinmez ama Adebayor'un da demecine bakarsak Arsenal tarafı oynamaması için duacı! sezon başından beri Arsenal'ın basın tarafından övülmesine kafayı takan Giggs "mantıklı düşününce size tesekkür ederim, böylece baskıyı onların üzerinde yoğunlaştırıyorsunuz ve bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor" diyerek basına taş atıyor. Klasik deyimle erken final biz de zevkine varalım.

FA Cup'da önceden skor kestirilmez denir her zaman ama Liverpool ve Chelsea rahat kazanır gibi gözüküyor, Borough ve Pompey zor deplasmanlara gidiyorlar onların işi belli olmaz, Fowler dedik mi akan sular durur! gönüller Fowler'ın gol atmasını ve Cardiff'in kazanmasını istiyor tabiki Wolverhampton'ı umarız geçerler! Saints de Bristol önünde favori!

İyi seyirler...

İşte buna "Business" denir


Liverpool'un sezon başında 225.000 £'a Levski Sofya'dan transfer ettiği 19 yaşındaki Bulgar kaleci Nikolay Mihaylov tek bir resmi maça çıkmamasına rağmen şuan kiralık olarak oynadığı Twente'ye 4.000.000 £'a gidecek gibi! sezon sonunda bitmesi beklenen transfer eğer dedikodu fiyatına gerçekleşirse Liverpool maddi olarak sağlam bir kar edecek!

Arsenal gençleri transfer edip kadrosuna oturtarak sportif olarak kar ediyor, Liverpool da Benitez sayesinde oynatamadığı gençleri en azından satarak maddi kar elde ediyor. Siz hangisini tercih ederdiniz?

Acil Şifalar Peter Jackson


Bradford City efsanelerinden, Bradford City'yi 3. ligde şampiyon yapip simdinin Championship ligine çikartan ama oynadığı dönemde "stand" tribününde çıkan yangın sonucu 56 kişinin ölmesiyle hayati adeta cehenneme dönen Peter Jackson mütevazi futbolculuk ve menajerlik kariyerine kısa bir süre ara vermek zorunda kaldı.

Şuanda Lincoln City'yi çalıştıran Peter Jackson düzenlediği basın toplantısında gırtlak kanserine yakalandığını ve 2 hafta sonra gireceği ameliyatın hayati önem taşıdığını bildirdi. Hayatında ilk defa aşık olduğu futbolu arka koltuğa oturtacağını söyleyen Jackson tedavi sürecinin kısa sürmesini ve biran evvel futbola kavuşmayı umduğunu belirtti.

Futbolu hep ön koltukta oturtmuş herkese saygımız sonsuz! umarız dileklerin gerçeklesir biran evvel iyileşir sağlığına ve hayatına kavuşursun!

Bir futbolcu nasıl bukadar salak olur??


Evet o futbolcunun adı Joey Barton!! yetenek olarak asla bir Gazza değil, popülarite olarak asla bir Vinnie Jones değil ama gelin görün ki konu ruh hastalığı olunca ikisinden de geri kalmıyor. Şimdi elde neler var sayalım; kefaletle hapisten çıkmışşın, psikiyatristler tarafından hal ve hareketlerin her saniye gözlem altında, takımın berbat durumda, kariyerin inanılmaz bir düşüşte!! elde bunlar varken nasıl bir insan kendi ceza alanı içinde, aynı pozisyonda hem topu eliyle kesip hem de rakibinin suratına yumruk atar?!

Soru biraz komik kaçmış olabilir! Joey Barton gibi bir insan ancak bunu yapar. Yukarıda da yazdığımız gibi Gazza kadar yetenekli değil belki ama bomboş bir yetenek de denilemez, biraz kontrollü olsa ligin kalburüstü bir oyuncusu olarak yillarca iyi takımlarda oynayabilir ama gidişat kötü! Psikopat oyuncuya evet ama bir yere kadar değil mi!!

Yeri gelmişken söyleyelim Barton'ın saldırı ve kavga suçlarından iki davası sürüyor ve iki kere kefaletle hapisten çıktı, en son Liverpool Church Caddesinde yaptığı olay da üç etti! bakalım nereye kadar...

Cep Sorunsalı


Christiano Ronaldo her geçen gün arttırdığı olağanüstü formuyla adeta tek başına bir takım oldu, 23 yaşında bir adamın omuzlarında koskoca bir kulubün bütün yükü var desek yanılmayız! Man Utd ve Sir Alex Ferguson da bunu doğrularcasına Ronaldo'ya haftalık 140.000 £ luk yeni bir sözleşme imzalatmak üzereler.

Ama gelin görün ki Ronaldo'nun başı cep telefonu ile belada! evet gecen günlerde antrenman sırasında tam 4 kere mesajlaşırken yakalanınca Sir Ferguson'un hışmına uğradı ve tanesi 2000
£ olmak üzere toplam 8000 £ cezaya çarptırıldı. Allahtan bütün futbolcuların Sir Ferguson'un disiplin sistemine saygısı büyük ve büyük sorunlarla karşılaşmıyorlar, ama herşey bir kenara kisa bir süre sonra cok sağlam bir paraya yeni sözleşme imzalayacak olan Ronaldo'nun "parasıyla değil mi kardeşim atarım mesajımı öderim cezamı" dediğini duyar gibi oluyoruz!

Benjani'den iyisi can sağlığı


Yani 3 gün önce transfer olduğu takımda;

a) İlk maçında gol atmak,
b) Galibiyet golünu atmak,
c) En büyük düşman Man Utd'a gol atmak,
d) Diğer oynadığı veya oynayacağı hiçbir maça benzemeyen bir maçta gol atmak,

nasıl olağanüstü bir duygudur, hele de bukadar sıkıntılı bir transfer sürecinin üzerine! Kulüp kahramanı statüsüne bukadar erken çıkmak herkese nasip olmaz, dikkat ettim de City taraftarı onu Portsmouth'da taraftarların çağırdığı gibi çağırmaya başlamiş bile!

Benjaniiii oooooo Benjaniiii oooooo he scored on a derby day!!

Bravo Zimbabve'li aynen devam...